Hızlı bir değişim içerisindeyiz. Bu geleceğin neler getireceğini bilmemizi zorlaştırıyor ve daha fazla belirsizlik oluşturuyor.
Richard Foster ve Sarah Kaplan, Standard & Poor’s 500 ( 500 Büyük Amerikan Şirketi ) listesini kapsayan bir araştırma yaptı. Varolan şirket ölüm oranına göre, 2010 S&P 500 listesinde bulunan şirketlerin % 75’i, birleşme, iflas, satın alma, tam ya da parça halinde satılma gibi sebeplerden dolayı 2020’de yok olacak. Her 4 şirketten 3’ü varlığını sürdüremeyecek. En yukarıda öyleyse, uzun kuyrukta durum nasıl olacak?
Sürekli yeni araçlar keşfediyor ve hızlıca bunları pazara ulaştırıyoruz.
Bu daha hızlı bir değişime sebep oluyor. İlk olarak pazar daha öncesinde olmadığı kadar hızlı değişiyor, İkincisi, tüketici tercihleri ve tutumları hızla değişiyor. Üçüncüsü, yöneticiler, karmaşık problemler üzerinde daha kısa sürelerde karar vermek zorunda kalıyor.
Yazar Margaret Mark ve Carol Pearson buna ‘kolektif hızlanma’ diyor. ‘İnsanlar bugün sadece daha hızlı hareket etmekle kalmıyor, bilgiye daha hızla ulaşıp onu işliyor. Eğer hız yeterince yüksek değilse, sıkılıyorlar. Herşeyi deneyimleme ve bilme isteğini medya kolaylaştırıyor.
Değişim ve aynı yerde kalmanın zorluğu ile birlikte, emtialaşma, dijital devrim, sosyal medya, globalizasyon, tüketici trendlerindeki beklenmedik değişimler ve dibine kadar sorunlara batmış dünya bizi inovasyon yapmaya zorluyor.
Dünya o kadar çok problemle karşı karşıya ki, bunu inovatif yöntemlerle çözmek en hızlı alternatiflerden birisidir.
Peki biz bunun farkında mıyız? Türk işletmeleri bunun farkında mı? Bu konuda ümitli olmak için elimizdeki donelerin sayısı artmakta.